Tıbbi terimi “atopik dermatit” olarak da bilinir. Egzama hastalığı, cildin dış tabakasının iltihaplanması ve tahriş olması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarcıklar, kuru cilt, pullanma ve bazen kabuklanma gibi belirtilerle karakterizedir. Genellikle bağışıklık sistemi ve cilt bariyeri fonksiyonları arasındaki karmaşık etkileşimler nedeniyle meydana gelir. Genetik yatkınlık, alerjik reaksiyonlar, cilt kuruluğu, dış etkenlerin tahrişi ve bazı çevresel faktörler egzama gelişimini etkileyebilir.
Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kişiden kişiye ve egzama türüne göre değişebilir. Çok sık görülen belirtiler arasında kaşıntı, kızarıklık, kabarcıklar, kuruluk ve pullanma, iltihaplanma, cilt kalınlaşması yer almaktadır. Ciltte şiddetli kaşıntı hastalığın en yaygın belirtisidir. Kaşımak, cildin daha fazla tahriş olmasına ve cilt bariyerinin bozulmasına neden olabilir. Cildin etkilenen bölgeleri genellikle kırmızı renkte olur. Egzama hastalığı, ciltte sıvı dolu küçük kabarcıkların oluşmasına yol açabilir. Bu kabarcıklar zamanla patlayarak ıslanan cilt yüzeyine dönüşebilir. Bu hastalıkta cilt, nemini koruyamaz ve kurur, bu da cildin pul pul dökülmesine yol açar. Hastalığın kronik olduğu durumlarda ciltte kalınlaşma ve deri lezyonları oluşabilir.
Sebep Olan Faktörler Nelerdir?
Hastalığın altında yatan nedenler karmaşık olabilir ve her bireyde tetikleyiciler farklı olarak gözlemlenir. Hastalığa neden olan faktörler arasında genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi, cilt bariyerinin zayıflığı, alerjenler, çevresel faktörler, stres ve psikolojik faktörler, hormonal değişiklikler, yüksek histimoni düzeyleri yer almaktadır. Ailede hastalığın öyküsü bulunan bireylerde risk daha yüksektir. Genetik faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir rolü vardır. Bağışıklık sistemi düzensizlikleri egzama hastalığı riskini artırabilir. İltihaplanmaların ciltte reaksiyonlara neden olması hastalığın semptomlarını tetikleyebilir. Cilt, kendisini dış etkenlere karşı korumak için bir bariyer görevi görür. Cilt bariyeri zayıflarsa, cilt kurur ve tahriş olabilir, bu da hastalığın semptomlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Ev tozu akarı, küf, hayvan tüyleri, polenler, bazı gıdalar ve kimyasal maddeler gibi alerjenler de hastalığın semptomlarını tetikleyen etkenlerdendir. Kuru hava, soğuk hava, nem kaybı ve ciltteki tahriş edici maddeler egzamayı tetikleyebilir veya semptomları kötüleştirebilir. Bununla beraber Stres, hastalığın semptomlarını kötüleştirebilir veya bir tetikleyici olabilir. Hormonal değişiklikler, ergenlik, hamilelik veya hormonal bozukluklar, semptomların şiddetlenmesine neden olabilir. Semptomlar görünüyorsa dermotolağa danışılması önemlidir.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Egzama hastalığı tedavisinde kullanılan yöntemler arsında nemlendiriciler, topikal kortikosteroidler, kalsineurin inhibitörleri, antihistaminikler, steroid olmayan anti-inflamatuar kremler yer almaktadır. Bu hastalık cildin kuru ve hassas olmasına neden olduğundan, düzenli olarak nemlendiriciler kullanmak önemlidir. Nemlendiriciler, cildin nem seviyesini korumaya yardımcı olur ve kaşıntıyı azaltabilir. Doktorlar, hafiften şiddetliye kadar değişen hastalığın türlerinde topikal kortikosteroid kremler ya da merhemler reçete edebilir. Bu ilaçlar, ciltteki iltihabı azaltabilir ve kaşıntıyı hafifletebilir. Kalsineurin inhibitörleri, egzama hastalığı tedavisinde kortikosteroidlere alternatif olarak kullanılabilen bir diğer topikal tedavi seçeneğidir. Bu ilaçlar, cildin iltihaplanmasını kontrol etmeye yardımcı olur. Sıcak su, hastalığın semptomlarını kötüleştirebilir. Bu nedenle, ılık su ile yapılan kısa banyo veya duşlar, cildinizi daha az tahriş edebilir. Banyo sonrasında hafif bir şekilde kurulanmak ve hemen ardından nemlendirici kullanmak da önemlidir. Egzersiz yapmak ve stresi yönetmek, cildin sağlığını olumlu yönde etkileyebilir. Aşırı stres, hastalığın semptomlarını artırabilir. Hastalığın tedavisinde en uygun yöntemi belirlemek için mutlaka bir dermatoloğa danışmak önemlidir.